Kathmandu'ya Geliş
Kathmandu’nun
küçük havaalanından dışarı adımımızı attığımızda nemli, ıslak, tozlu ve
baharatlı bir koku ile birlikte etrafımız birden bire acenta görevlileri ve
taksi şoförleri ile sarıldı. Her biri bizi kendi otellerine götürmeye
çalışıyordu. Neyse ki kalacağımız yeri önceden belirlemiştik ve bir taksici ile
sıkı bir pazarlık sonucu anlaştık. Taksiler çok eski ve küçükler, sanki yürüyen
hurda yığınları gibiler. Taksiye binip ve otelimize doğru yola çıktığımızda
etrafıma şöyle bir bakındım. Yoğun bir kalabalık, sarili kadınlar, zayıf çocuklar,
toz bulutu içinde bisikletli, motorsikletli kadınlar erkekler ve taksiler korna
sesleri ile birlikte her bir yöne hareket ediyorlar. Sanki burada kurallar yok
ama bütün bu trafik karmaşasının içindeki herkes bilinmeyen bir kurallar
bütününü izleyerek birbirlerine çarpmadan ilerliyorlar.
Taksi otelin
bulunduğu Thamel’e giriyor. Burada her milletten insan var. Daracık sokaklarda renk
renk kumaşlardan yapılmış yerel kıyafetlerin satıldığı dükkanlar, internet
cafeler, içinde her şeyi bulabileceğin marketler, cafeler… Kathmandu daha ilk
gün bizi içine alıyor ve kalabalığın içinde eriyoruz…
Katmandu'yu kısaca tanıyalım
Kathmandu şehri hem Nepal’in başkenti hem de en büyük şehridir ve Nepal’in tam ortasında bir vadi şehridir. Merkez Bölge’nin Bagmati Bölümü’nde yer alır. Mallalar zamanında üçe bölünen krallıktan dolayı Kathmandu’nun kardeş şehirleri Patan (Lalitpur) ve Bhaktapur’dur. Kathmandu, 671,846 nüfusuyla Nepal’in en kalabalık şehridir.
M.Ö. 723 yılında Kathmandu’nun tarihi başlar. O zamanlar göl olan Kathmandu’yu yaşanabilir hale getiren Buddha’nın enkarnasyonlarından Manjushri’dir. Efsaneye göre, Kathmandu’nun güneyindeki bir tepeyi kesen Manjushri, suyun dışarıya akmasını sağlamıştır ve Kathmandu şehri, insan yaşamına açılmıştır.
Ortaçağ zamanında Kathmandu şehrinin ismi birleşik kelime olan Kanti-pur’dur ve anlamı da Kanti Tanrı anlamında, Pur da yer anlamındadır ve Kathmandu’da Tanrı’nın yeri anlamına gelir. Tanrı’nın yeri olması sebebiyle Budist ve Hindu hacılarının, hacı oldukları ve ibadet ettikleri dünyanın en önemli kutsal tapınaklarının yeridir aynı zamanda Kathmandu.
Kathmandu’da bulunan kutsal yerlerden biri de dünyanın en büyük stupası olan ve budistler için önemi büyük Bouddhanath Tapınağı’dır. Her yıl binlerce turistin ziyeret ettiği tapınak aynı zamanda Budistlere hacı olmaları için kapılarını açar. Unesco Dünya Mirasları listesine girmiştir. Yapıldığı tarihin tam olarak bilinmediği fakat M.Ö. 5. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Ve söylentilere göre Buddha hemen ölmeden önce inşa edilmiştir. Yapılış şekli de türlü efsanelerle konu olmuştur. 1950’de Çin’in Tibet’i işgalinden sonra birçok Tibetli Budist buraya yerleşip, bu bölgede 50 adet manastır kurmuşlardır. Günümüzde de bu manastırlar ziyaretçilere açıktır. Ayrıca stupa alanında antikaların ve yerel ürünlerin olduğu türlü ürünler bulabilirsiniz. Etnik ve turistik restoranlar da muazzamdır.
Bir başka dünyaca ünlü ve büyük Budist Tapınağı olan Swayambunath Stupa (Maymunlar Tapınağı)'da görkemli ve gösterişli haliyle Kathmandu’dadır. Bouddhanath Tapınağı’dan sonraki en büyük Budist Tapınağıdır ve Tibetli budistlerin her an uğrak yeridir. M.Ö. 5. yüzyılda yapımına başlandığı bilinen Maymunlar Tapınağı zamanla hem hindular hem de budistler tarafından yapılarak inşası tamamlanmıştır. Bundan dolayı hindularda ibadet için tapınağa ziyarette bulunurlar. Kutsal maymunların da yaşadığı yerdir. Tapınak Kathmandu’nun yüksek bir tepesine kurulmuştur. İki girişi vardır. Bir tanesi 365 basamaklı merdivenin tırmanıldığı giriş diğeri de arabayla çıkılan giriş. Tapınakta sizi Bouddhanath Tapınağı’nda olduğu gibi altın kaplama üzerine yapılan Buddha’nın gözleriyle burnu karşılar. Aslında o burun bizim gördüğümüz burun değildir Budizmde. O burun bütünlüğü temsil eder. Merdivenlerden sonraki alanda Budist manastırla beraber restorantlar, oteller, alışveriş yerleri vardır. Ayrıca Kathmandu şehrinin muhteşem manzarası da vardır.
Ayrıca Hindu hacılarının hacı oldukları Pashupathinath Tapınağı da bu şehirdedir. Dünya da sayılı Hindu tapınaklarından biridir ve en büyük Tanrı Şiva tapınağıdır. Bagmati Nehri’nin kenarına kurulmuş tapınak da Unesco Dünya Mirasları listesindedir.
2000 yıl önce Tanrılar tarafından yapıldığına inanılan tapınak Hindu ve Budizm inanışına göre türlü hikayelerde yer alır. Altın çatısı ve büyük gümüş kapılarıyla tapınak pagoda mimari stiline göre inşa edilmiştir. Tapınak alanında 492 adet tapınak vardır. Dünyanın her yerinden binlerce ziyaretçi çeken tapınakta ölülerde yakılmaktadır. Kast sistemine göre her sınıf, verilen yerlerde ölülerini burada yaktırmaktadır.
Tanrıça Taleju’nun enkarnasyonu olan ve kraldan sonraki en değerli kişi olan Tanrıça Kumari’de sarayında bu şehirde yaşamaktadır. Patan, Bhaktapur ve Kathmandu şehirlerinin ayrı ayrı Tanrıça Kumari’leri vardır. Tanrıça Telaju’nun enkarne olup Tanrıça Kumari’de bedenlenmesinin tarihi 13. yüzyılda başlar. Değişik efsanelerle açıklanır; Son Malla Kralı Jaya Prakash Malla her akşam sarayında herkesten gizli, odasında Tanrıça Taleju ile tavla oynamaktadır. Tanrıça Taleju’nun isteğiyle bunu hiç kimseye söyleyemez, karısına bile. Fakat karısı şüphelenmektedir. Bundan dolayı bir akşam kocasının odasına gizlice girer ve ikisini görür. Bunun üzerine Tanrıça Taleju çok sinirlenir. Krala der ki; “Beni bir daha görmeyi ve ülkeni korumamı istiyorsan beni arayıp bulmalısın. Nevaların Shakya ırkından küçük bir kızın bedeninde olacağım.” Kral da bunun üzerine ülkedeki Shakya ırkından olan tüm küçük kızları araştırır. Günümüzde bunu krala bağlı Nevaların Shakya kolu yapmaktadır. Ülkedeki küçük kızları toplayıp bir sınava sokarlar, Tanrıça Kumari olup olmadıklarını anlamak için. Sınavdan geçen kızlar sarayda eğitim alırlar. Ardından Tanrıça Kumari olup sarayda yaşarlar. Fakat sadece adet olana kadar bu süreç devam eder. Adet olduktan sonra kızlar normal yaşama, ailelerine dönerler. Tanrıça Kumari ile evlenen erkeklerin genelde bir tür kan hastalığına yakalanıp öleceğine inanıldığı için genelde Tanrıçalar bekar kalır. Tanrıça Kumari oldukları zamanda bi tanrıça gibi yetiştirildikleri için ve saraydan çıkartılmadıkları için ayrıca sadece özel günlerde aileleri ziyaretlerine geldiği için sonradan Tanrıça Kumari kimliklerini kaybettikleri zaman yaşamları bayağı zorlaşabiliyor. Tanrıça Kumariler’in sarayları Durbar Meydanlarında bulunur.
Durbar
Şehir Meydanıyla, her şeyi bulabildiğiniz turistik Thamel ilçesiyle daha da
ilgi çekici hale gelmektedir, Kathmandu. Himalaya Sıradağları’nın manzaraları,
Kashthamandap Ahşap Tapınağı, Kraliyet Sarayı, her şeyin bulunduğu diğer bi yer
Pilgrim’s Bookhouse; Kathmandu’nun diğer görülecek yerleridir.
Kültür gezileri, trekking, kişiye özel tur seçenekleri, Everest First Base Camp, Annapurna First Base Camp, Poon Hill ile dünyanın çatısına yolculuk yapın.
|